5 Ekim 2006

Haydi bakalım

Grup B

Totenham (19 Ekim)
Dinamo Bucharest D (2 Kasim)
Club Brugges (29 Kasim)
Bayer Leverkusen D (14 Aralik)

Salı günü çekilen kuralardan sonra, grupta açıkcası Totenham haricinde çekindiğim bir takım yok. İngiliz futbolu hem ülke futboluna hem de Beşiktaş'a çok ters geliyor. Fakat genel itibari ile çok ters ve zor kuralar çekmeyi gelenekselleştirmiş takımımız için fena bir grup değil. Şöyle söyliyim, UEFA'da Barcelona olsa, aynı gruba düşerdik kesin. Bence tarihimizdeki en iyi kurayı çektik. Çünkü Waregem, Maccabi Haifa gibi takımlarla kendi evimizde bile oynasak son Erciyes maçının ızdırabını yaşayacağımız kesindi. Geçtiğimiz yıllardaki Zenith Petersburgh maaçını hatırlayın.

Totenham, ligde aldığı 7 maçta 4 mağlubiyet ile 14. sırada bulunsa da, avrupa kupalarında genel olarak iyi oynayan bir takım. 5. torbanın en iyisi idi ve aynı zamanda 2. torbada olsa kimsenin şaşırmayacğaı bir takım. Ayrıca kadrosuna B. Leverkusen'den bu sene kattığı Berbatov'un takıma uyumunun artması ile sıkıntı yaşayacağımız kesin. Fakat geçen seneki Bolton'dan daha iyi bir takım değil. En azından ligdeki sıralama öyle gösteriyor. (7 puan - 14 puan) Geçmişini arayan bir havası var. Tigana'nın doğru tercihleri ve şu sakatlıkların paçamızı bırakması ile geçemeyeceğimiz bir takım değil.

Dinamo Bükreş kendi liginde 10 maç sonunda 30 puan toplayarak kayıpsız bir şekilde yoluna devam ediyor. Steau Bükreş'in 9 puan önünde. Forvetleri eski bursasporlu Ganea ve Lucescu'nun prenslerinde Niculescu. Ayrıca deplasmana giden taraf biz olacağımız için, beraberlik iyi bir sonuç olacaktır. Nitekim Eski Doğu Bloku ülkelerinin sahalarındaki maçlarda her daim sıkıntı çekiyoruz. Deplasmanda oynamak istemediğim takımlardan biri. Bu tip takımlar kağıt üzerinde kolay gibi gözükse de aslında iyi tanınmadığı için problem yaratan takımlardır. Birinci turda Yunanistan’in Xanthi takımını 4-3 ve 4-1’lik skorlarla geçerken, ne kadar kolay gol atabildiklerini gösterdiler. Eh biz neredeyse her maç zaten ne kadar kolay gol yediğimizi gösteriyoruz. Aşağı yukarı, bu oyun devam ederse maçın nasıl olacaı şekilleniyor kafamızda değil mi?

Club Brugge, Anderlecht ve Standart Liege ile beraber Belçika futbolunun avrupadaki temsilcisi. kadrosunda 11 yabancı futbolcusu var. Avrupa kupalarında maç başı istastistiği fena olmayan bir takım. yaptıkları 203 maçın 95'ni kazanırken, 35 beraberlik ve 73 yenilgi almış.
Dolmabahçe'de oynayacağımız maçta gülen tarafın biz olacağımızı umut etmekten öte biliyorum. 10 numaraları forması ile Hırvat forvet Balaban dikkat edilmesi gereken bir oyuncu.

Bayern Leverkusen eski gücünden çok uzakta. Gurpta Brugges ile birlikte puan mücadelesi yapacağımız iki takımdan biri olarak görüyorum. Birinci turda İsviçre'nin Sion takımını pekte parlak olmayan bir futbolla deplasmanda berabere kalmasına rağmen kendi evinde 3-1 'lik skorla geçmesini bildi. Gruptaki son maçımız olarak Almanya'da yoğun gurbetçi desteği ile oynayacak olmamış esasen bizim için bir şans olabilir. Ukranyalı forvet Veronin ve orta sahada Ramelow dikkat edilmesi gereken oyuncuları. Ayrıca kadrosunda Ali Çamdalı ve Tevfik köse isimli iki de Türk futbolcu barındırıyor.

İlk yazımız böyle olsun, ısındıkça daha sık görüşmek üzere.