22 Aralık 2006

Bu kez ben de yönetimi tutuyorum! Tigana niye haksız?

Bir süredir yazdıklarımdan Tigana'ya olan sevgimin hızla azaldığı görülebilir. Son açıklamasını da gayet talihsizce buldum. Bugün medyayı suçlayarak sözlerinin çarpıtıldığını ifade etse de bence yine de özünde yanlış olan bir demeç vermiştir. Eğer işler yolunda gitse, Tigana'yı yönetim açısından ısrarla hatalı bulmasak, belki onun haklılığına inanabilirdim ama o kadar bariz hatalar içinde olmayı sürdürdü ki ona teknik adam olarak inancım kalmadı...

En son Rico paşa beni çıkar derken çıkarmaması üzerine, kendisinin ciddi özgüven sorunları olduğuna inandım. Biraz kaprisli, çokça duygusal, karizmatik olmayınca bunu inatçılığıyla telafi etmeye çalışan bir teknik direktörün ne kadar faydası olabilir? Futbolcuların işlerini pek de yapmadıklarına inanmakla beraber şimdi düşünüyorum da bir takımda öncelikle liderin teknik direktör olması lazım. Eğer onda liderlik özellikleri zayıfsa, sırf kendi istemedi diye bazı futbolculara tavır yapıyorsa vb eh oyunculardan alınacak verim de bu kadar olur ancak....

Ayrıca daha önceki takımlarında niye yönetimlerle anlaşamaması da belli oluyor gibi. Her fırsatta medyayı suçlayıp sonra yönetimi de zırt pırt medyaya şikayet edersen, geleceğin nokta budur sayın Tigana...

21 Aralık 2006

İletişim yayınlarında Çarşı paneli


Salı günü fakülteden çıkıp koştura koştura Çemberlitaş'taki İletişim Yayınlarına gittim. Yayınevlerinin başlattığı oturumlardan o günküsü Çarşı üzerineydi ve Rıdvan Akar ve Cem Dizdar'ın yanında Alen abinin de geliyor olması ne yapıp ne edip gidilmesini gerektiriyordu:)

Cem Tüzün saolsun, tüm panelin ses kayıtlarını yüklemiş:
http://rapidshare.com/files/8240298/carsi_neye_karsi_bolum_1.mp3.html
http://rapidshare.com/files/8306429/carsi_neye_karsi_bolum_2.mp3.html

Ayrıca Forza forum'da da panelle ilgili epey bir not var. Ornegin Recep Yilmaz'ın vurguladığı şeyler önemli.

Bunun yanında başka ne denebilir?
* Alen'in 41 yaşına giriyor oluşunu öğrendik:)
* Rıdvan Akar (R.A.), bu ülkede cinsiyet, eş, siyasi tercih değiştirilir ama takım değiştirilmez dedi.
* Çarşı'yı ayıran özellikler; yaratıcılık, heyecan, fırlamalık; FB ve GS'de takım başarısı, BJK'de taraftar başarısı var; semt merkezli oluş Çarşı'yı farklı kılar(R.A)
* 80'lerde en önemli mücadele İnönü ortak kullanıldığından kapalı'yı kaptırmamaktı...Çarşı Türkiye'yi yansıtır, her kategoriden insan vardır, heterojen bir topluluktur, pankartlarımıza da dikkat... 70-80 arasında bir BJK fenomeni vardı; 9000 kişilik kapalının hakimiyeti beşiktaşlılarda idi; 60-70'imiz 1975'lerden beri her maça gelir; eskiden böyle döner bıçağı falan yoktu, çakı bile olmazdı, yumruk yumruğa meydan kavgaları olurdu... (Alen)
* Taraftarların kendilerini oyunla nasıl ilişkilendirdiklerine bakmak lazım, Çarşı aslında bir post modern bir örgüt, ülke çapındaki yazılamalar vb... Çarşı karşı olma halidir, taraftar sırf taraftar değil takımın bizzat kendisi sanmaktadır kendini... (Cem Dizdar -C.D)
* Alen de Rıdvan Akar da Beşiktaş taraftarının olmadığından yakındılar. BJK'li gözüken köşe yazarlarının da hep daha çok taraftarı olan GS ve FB'nin taraftarlarına kendilerini okutmak için BJK'ye saldırdıkları dile getirildi...

Ben Cem Dizdar'ın üslubunu biraz laubali buldum, biraz yukarıdan bakma vardı, belki de panele daha entelektüel bir hava vermek için mi yaptı bilemiyorum, ama bazı anlarda sinirlendi beni... Neyse, konferansın sonunda Alen abiyle biraz zorlama resim çektirdik. Erdem (solda) utanıyordu, ben atladım (aslında benim de utanmam lazım galiba); 'Alen abi biz seninle resim çektirmek istiyoruz' dedim, o da saolsun bizi kırmadı:)

Gençlerbirliği: 3 Beşiktaş: 0

Temiz yenilgi.

Konuk ekip Beşiktaş ise gerek savunma gerekse orta alanındaki oyuncuların oyundan düşmesi sonucunda farklı skorla yenik duruma düşünce, oyunu tamamıyla bırakmış izlenimi verdi. Siyah-beyazlılar, zaman zaman geliştirdiği cılız ataklarla da rakip kalede etkili olmaya çalıştı. devamı için


Efendim tur şansımız son maça, Ankaragücü ile oynayacağımız maça kalmış....

ek:
Vatan gazetesi Kartal’a tatil zehir oldu diyor. Bize zehir oldu ama futbolcuların ne kadar umurunda bilemicem. Tigana da Bu maçı unutmak istiyorum demiş. Bu sezonun en farklı yenilgisini unutmasa bence daha iyi olacak....

20 Aralık 2006

Yeni Beste OooooooO KaraKartal


Yenilsen de yensen de Biz Hep Geleceğiz..
Çok Seviyoruz seni Biz Hep Seveceğiz..
OOooOoooooOOO KaRAKaRTaL


Önceki maçın gözde tezahuratlarından:

elbet bir gün öleceğiz
-BEŞİKTAŞ
-toprak olup gideceğiz
-BEŞİKTAŞ
-ÖLMEKTEN KORKAN G.TUR
-sensizliğin korkusu
-sardı dört bir yanımı
-BEŞİKTAŞ
-allahtan tek dileğim
-şampiyonluk görmeden
-almasın şu canımı
-BEŞİKTAŞ

PFDK'dan Beşiktaş'a 1 maç seyircisiz oynama cezası

Profesyonel Disiplin Kurulu(PFDK), 24 Kasım tarihinde oynanan Bursaspor maçında taraftarının çirkin ve kötü tezahüratta bulunduğunun tespit edildiğini, siyah beyazlı taraftarların 19 Kasımda oynanan Fenerbahçe maçında da aynı nedenle para cezası almasından dolayı sahasında 1 maç seyircisiz oynama cezasına çarptırıldığını açıkladı.

Acaba rakip takımın başını yarsaydık, kalecilerine ses bombası atsaydık ne olurdu? Herhalde tüm sezonluğuna kapatılırdık....

17 Aralık 2006

Bu taraftara yazık değil mi? :)



Bu fotoğraf daha önceki bir maçta çekildi. Ben Manuel Castells okurken, bu arkadaş da maç arasında Makine Parçaları'na bakıyordu. Bir sonraki gün sınavı varmış. UEFA'dan elenirken utandınız mı kendinizden, ey siyah beyaz formayı giyen oyuncular?