Çarşı'nın ardından - II

Lafı Yiğit'e bırakıyorum, sonra devam edicem:)

Bir fesihin özeti…

By Yiğit Kalafatoğlu

feshetmek -der
(-i) (fe’shetmek) Arapça fes¬ + Türkçe etmek

1 . Verilmiş bir yargıyı kaldırmak, bozmak.

2 . Kapatmak, dağıtmak.

3. Kuşak bir Beşikaş sakini olarak, kendimi bildim bileli dinlediğim ve dilimden hiç düşürmediğim bir şarkıdır Beşiktaş Çarşı’sı. Ne yazık ki günümüzde sadece futbol endüstrisine olan yan etkisi ile gündeme gelmekte ve sürekli eleştirilmekte. Peki böyle bir kültür nereden gelmekte, kimler tarafından sevilmekte ve kimler tarafından feshedilmekte?

“Çarşı” 70′lerin sonunda 80′lerin başında, semtin emektar ailelerinin gençleri tarafından, Beşiktaş için en güzel pankartları yaptırabilmenin hevesiyle, esnaftan alınan maddi yardıma karşın her pankartın altına naifçe atılan teşekkür manasındaki imzadır, başka hiçbir şey de olmamıştır! Bu yüzden kimsenin sahiplenip yargılayacağı ve üzerinde yürütme kararları alacağı bir oluşum değildir. Bu fesihten anlaşılan da bu olmamalı.

.........
.......
Söylendiğinin aksine, Çarşı Beşiktaş’ın önüne geçmemiştir. Çünkü Çarşı, taraftarın ta kendisidir. Amatörce hazırlanan her pankartı benimseyen binlerce kişinin imzasıdır Çarşı. Beşiktaş’ın önüne geçse geçse fesih kararını verebilme yetkisini kendinde görenler geçmiştir. Fesihin ilan edildiği Asi Ruh Belgeseli’nin galası bile bu konuda bir çok ipucu barındırmaktadır.
........
Şayet değilse ki olmadığını gördük; bu fesih çok yerinde bir karardır. Çünkü ailelerimizden devraldığımız, komşularımızdan dinlediğimiz koskoca bir geleneğin üç beş kişi tarafından bir basın açıklaması ile son bulamayacağını hepimiz iyi biliyoruz. Bu yüzden fesh edilmeyi feshedenler, Çarşı’yı da soldaki karede bayrağı taşıyanlar hak etmektedir!

Eski futbolcularımızdan demeçler....

Madida: Beyaz Şahin'e bindim, Kara Kartal'ı uçurdum
29 Mayıs 2008 1992'de Kadıköy'deki Fenerbahçe maçında oyuna girdikten 10 saniye sonra gol atınca adına besteler yapıldı. Ferdinand'dan sonra bu sevgiye layık görülen ikinci yabancıydı. Rakiplerin sol kanadını çökerten bu sırım gibi oyuncu, Feyyaz ve Ali'nin de gol asistanıydı.

Yıllar sonra Zaman'ın düzenlediği şöhretler turnuvasında boy gösteren Madida, Zaman Gazetesi'nden Yasin Tuncer'in sorularını yanıtladı.

Şöhretler Turnuvası'nda iki güzel gol attın. Emekli olmuş bir futbolcuya benzemiyorsun. Şu anda neler yapıyorsun?

Ağlayarak gittiler
İsmail ER 30 Mayıs 2008

İbrahim Kaş, "Çıkarılacağımı beklemiyordum. Ama sağlık olsun" derken, karara en çok Yıldıray’ın üzüldüğünü söyledi ve ekledi: "Yıldıray abi hüngür hüngür ağladı. Çok kötü oldu, çok etkilendi. Tuncay Şanlı da bana sarılıp ağladı."



........
........
Beşiktaş’ta gençlere değer verilmiyor

BEŞİKTAŞ’la olan sözlemeşmesinin bitmesinin ardından İspanya’nın Getafe takımına transfer olan İbrahim Kaş, siyah beyazlı takımda genç oyunculara değer verilmediğini ileri sürdü. Kaş, "Genç oyuncular için ’Nasıl olsa alt yapıdan çıktı. Takımda kalır, istediğimiz paraya imza atar’ düşüncesi var. Yabancı futbolcu olduğu zaman el üstünde tutuluyorsun" dedi.........

Çarşı'nın ardından - I

Bugün öğlen Kuştepe kampüsü girişinde Aytekin abi "ya noluya Çarşı'ya" diyene kadar durumdan haberim olmamıştı. Çarşı kendine yaraşır şekilde ve de son zamanlardaki medyatikliğine uygun olarak kendini feshettiğini ilan etti dün gece. Biran kendimi öksüz kalmış gibi hissettim. Burada ve başka ortamlarda Çarşı liderliğine karşı sert yorumlar yapmakla birlikte Kapalı müdavimlerinin çoğu gibi ben de bir yerinden Çarşı'nın içinde hissediyordum kendimi. Yaptığım yorumlar da aslında daha iyi bir yerde olmasını istediğimdendi.

Efendim, bence bu eşine az rastlanmış ve bundan sonra da az rastlanacak grup iktidara yanaşmanın ne demek olduğunu hepimize gösterdi. Aslında "iktidar"la bir sorunum bile yok. Ama az çok anarşizan bir gelenekten gelen bir taraftar grubunun bir yönetimle bu kadar yanyana gelmesinin bir sonucu olmayacak mıydı? Bu kadar ani bir son beklemiyordum ama bu iktidar yanlılığı Çarşı'yı en az iki yıldır içten içe yiyordu. Alen abi ya da diğerleri istedikleri kadar yanlış anlaşıldıklarından yakınsınlar ve hatta bazen eleştirilere karşı saldırgan bir tutum takınsalar da görünen köy kılavuz gerektirmiyor. Türkiye bir ironiler ülkesi, Çarşı da ironik bir durum yaratarak, çoğumuzu hayal kırıklığına uğratarak aramızdan çekildi. Neredeyse bütün bir stad artık canına tak etmiş bir halde yönetimden bezdiğini ilan ederken, Çarşının kalbi olan kutudan ses çıkmaması, hatta çıkan seslerin kıstırılmasından daha utanç verici bir tablo olamaz. Ne yazik ki "resmi" olarak tribünde göründüğü son maçta Çarşı liderliği böyle bir durum içine girmişti.

Bugün yolda Lig TV radyosunda Alen abi konuşuyordu. Yine verdi veriştirdi. Boyalı basın, tribüne nifak sokmak isteyen yönetim muhalifleri falan. İlginç ama bu söylem size güncel politika dünyamızı çağrıştırmıyor mu? Sürekli yanlış anlaşılma, sürekli medyanın Beşiktaş ve Çarşı düşmanlığı, sürekli iç mihraklar vb. Çarşı liderliği ne zaman kendini ve varolan yönetimi sorgulayacak? İşler o kadar ileri bir noktaya varmış ki yönetime ne olursa olsun laf etmiyorlar. Bir tribün grubu için bundan bahtsız bir an olamaz....

Demirören Çarşı'yı da yedi...

Bu konuda yorumlarımız daha sonra gelecek. Haber şöyle:

Çarşı Grubu kendini feshetti
Süleyman ARAT 28 Mayıs 2008 BEŞİKTAŞ’ın en önemli taraftar grubu olarak değerlendirilen "Çarşı" varlığını sona erdirme kararı aldı.

"Asi Ruh" belgeselinin galasında konuşan tribün lideri Alen Markaryan son dönemde çıkan eleştiri ve çeşitli spekülasyonlar sebebiyle "Çarşı kendini feshetmiştir" dedi. Çarşı ile ilgili "Asi Ruh" belgeselinin Beşiktaş Kültür Merkezi’ndeki galasına katılan Markaryan, okuduğu bildirinin ardından son noktayı koydu: "Çarşı artık yok!"

Today's Zaman'da Nouma röportajı

[Exclusive interview with former Beşiktaş star]
Nouma: My heart is unconditionally Turkish

Nouma, who ended his career in 2005, remains one of the most cherished foreign players who ever performed in the Turkish league.

Pascal Nouma will never give up the black and white jersey. A 15-minute chat with the former Beşiktaş striker leaves little doubt as to where his heart lies -- that is, on the pitch of İstanbul’s İnonü Stadium.

"Konsolide borç 101 milyon YTL

Divan'da yüksek gerilim
25 Mayıs 2008 Beşiktaş Kulübü’nün 2008 yılı 1.Olağan Divan Kurulu Toplantısı’nda Yalçın Karadeniz’in eleştirileri damgasını vurdu. Karadeniz, "Beşiktaş için başarı, şampiyonluk ve kupalardır" dedi.

BEŞİKTAŞ Kulübü’nün 2008 yılı 1.Olağan Divan Kurulu Toplantısı, dün Ceylan InterContinental Oteli’nde yapıldı. Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz yaptığı konuşmada, "Beşiktaş için başarı, sağlam bir mali yapı yanında şampiyonluk ve kupalardır. Şerefli ikincilikler, üçüncülükler bu istek ve arzuyu kesmez" dedi. İsim vermeden teknik direktör Ertuğrul Sağlam ile menajer Sinan Engin’i eleştiren Karadeniz, şöyle devam etti: "Biri televizyona çıkıyor, ’Bu transferleri ben yapmadım, seneye çok iyi takım kuracağım’ diyor. Biri çıkıyor ’Hangi teknik adam iyi futbolcuların alınmasını istemez, bu bir imkan meselesidir’ diyor ve topu yönetim kuruluna atıyorlar. Bu arkadaşlarımız böyle söylemeseler de ’Hata yaptık, Beşiktaş camiasından özür dileriz, bundan ders aldık’ deselerdi benim yönetimim ve iyi kalpli başkanım onları paketleyip kapıya mı koyardı?

Beşiktaş’ımızda görünürde her şeyin iyi gittiği bir ortamda bütün branşlarda bir dağınıklık, sebebini anlayamadığım bir başarısızlık görünüyor. Bel bağladığımız, üzerine titrediğimiz PAF takımımız 6. oldu. Başarısızları gönderin, başarılılar göreve devam etsin, kimsenin gözünün yaşına bakmayın."
...
Konsolide borç 101 milyon YTL

BEŞİKTAŞ Kulübü’nün konsolide borcunun 101 milyon 697 bin 179 YTL olduğu açıklandı. Divan Kurulu Toplantısı’nda Denetleme Kurulu Üyesi Mehmet Küçükince, Denetleme Kurulu raporunu okudu. Raporda kulübün 31 Mart 2008 tarihi itibariyle konsolide borcunun 101 milyon 697 bin 179 YTL olduğu bildirildi.