Dakika olmuş 84! Bünyeye yüklenen fazla alkole bağladığım Kapalı'daki bitkinlik iyice tavan yapmış. Filmin yönetmeni ceza sahasındaki beyaza boyanmış yuvarlak noktayı işaret ediyor. O an sevinçten çok herhalde endişe yaşamışımdır! O kadar belli ediyorum ki endişemi, arkamdaki güvenlikten sorumlu(!) şahıs soruyor: '' Kim kazandı penaltıyı?''. ''Beşiktaş.'' ''Ee neden üzülüyorsun?''.
İşte problem burada. Öylesine işlemiş ki içimize, ruhumuza, kaybetmenin verdiği dayanılmaz hafiflik(!); üzülerek, endişe ederek sevinir olmuşuz. Maçı kazanmışken bile içimde hala bir ''acaba'' yatıyor. Haftaya ne olacağını az çok tahmin edebiliyorum zira. Bir kıymet-i harbiyesi kalır mı bu galibiyetin kazanamazsak haftaya? ya da daha sonra? Neyse...
Haftaya pazar Ankara'dan güzel haberlerle memlekete dönmek dileğiyle!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder