besiktas muhabirlerinden, art niyetli kisilerden, provokator yayincilardan, fitneci yorumculardan, tek isleri yikici elestiriler yapmak olan camia icindeki kostolardan cok cekiyor son yillarda. bunlarin kasitli olarak yapildigindan, besiktas'i sadece birkac 'bilindik' gazete ve haber sitesinden takip eden besiktaslilari yonlendirmek amaciyla yapildigindan kimse kusku duymuyordur. cunku onlar da biliyor ki, buyuk cogunluk gibi, besiktas taraftarinin buyuk kismi da olan biteni belli basli yerlerden takip edip, her yazilana ve soylenene inaniyor. buna, besiktas tarafinin diger taraftarlara nazaran default olarak heyecanli ve tezcanli olmasini da ekledigimiz zaman, ortaya sacmaliklar silsilesi cikiyor. bu yuzden, besiktas camiasi ne yapip edip, taraftari bilinclendirmeli. sportif basari ve ekonomik olarak iyilesmeler elbette ki ama oyle ama boyle, bir sekilde gerceklesecek seyler. ancak taraftarin bu kadar bilincsiz hareket etmesi; lafima baslarken saydigim art niyetli, cikarci, rantci ibnelerin varliginin sebebi olmakla kalmayip, onlarin gercek yuzlerini ortaya cikarip, besiktas'in yakasindan dusurmemizi de engelliyor. biz diyorum. sana diyorum, boynunda siyah-beyaz kaskolu olan arkadas. yarin istanbul turu yapip maca gidecek olan istanbul yabancisi ama besiktas asigi arkadas. son parasini bilete yatirip sigarasiz kalacak olan ogrenci arkadas. tribunde sallayacagimiz bayraklari elleriyle diken emekci arkadas. 24'te mactan cikip belki gece 2'de evine donup, sabahin 7'sinde durakta otobus bekleyecek olan isci arkadas. sana diyorum. size diyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder