8 Aralık 2012

Cennetspor kaptanı Hakkı YETEN



Bugün üzerinde çok titremediğimiz bazı değerler, büyüklerimizden dinlediğimiz bir dönemin futbol kültürünü özletiyor, darısı şimdiki futbol kültürümüzün başına.

Fenerbahçeliliği belki yeryüzünde en iyi tarif etmiş kişilerden İslam Çupi’nin Hakkı Yeten vefat ettiğinde Hakkı Yeten için Milliyet Gazetesinde yer alan o sözlerini bir tv programında dinledim ve paylaşmak istedim. Şöyle demiş İslam Çupi;  ‘’Hakkı YETEN Beşiktaş’ta varılamamış bir sembol müydü, bir dürüstlük mertlik abidesimiydi, yoksa siyah beyazlı tarihin önemli bir bölümünü kramponları ile yazmış bir futbolcu muydu? Galiba hepsi...

Bir futbolcudan çok bir Beşiktaş’tı Hakkı Yeten. Beşiktaşlı ve diğer kulüp taraftarı Beşiktaş başkanını tanımaz, Hakkı Yeten’i tanırdı. Beşiktaş’ın umumi kaptanı kim Beşiktaş’ın as başkanının veya veznedarının ismi ne, Beşiktaş’ı hangi antrenör çalıştırıyor  diye merak uyandırdığında millet bu bilinmezlerin üstüne bir sünger çeker, patronun ismini bir hamlede söylerdi: Hakkı Yeten

Anlatılmaz karizmatik bir kişiliği vardı Hakkı Yeten’in. Kendi arakadaşları arasında yaydığı korkulu disiplin, her dakika başı tazelenen bir nöbet almak şöyle dursun, Hakkı Yeten’in rakip futbolcular ve hakemler nezdinde hiçbir futbolcunun bugüne kadar erişemediği anlatılamaz bir saygınlığı vardı.

Tartışmalı gollerde hakemlerin fikrine müracaat ettikleri tek jüri idi Hakkı Yeten. Rakip oyuncuklar, şayet Beşiktaş futbol takımında bir usulsüzlük görmüşse, şikayet mercii yine Hakkı Yeten’di.

Şeref Stadı’nın kale direkleri değişecekse, kararı Hakkı Yeten verirdi. Duşların yanıp, yanmayacağına, idmanlara masörün gelip, gelmeyeceğine, hangi fuybolcuya kaç para verileceğine, prim bareminin ne olacağına kimse karar vermez son söz her zaman Hakkı Yeten’in ağzından çıkardı.

1932 yılında Halıcıoğlu Askeri okul öğrenciliğinden soyunup, Siyah-Beyazlı formayı giydiğiniden ölümüne kadar  yani 57 yıl, yaşayan en büyük Beşiktaşlı’dır Hakkı Yeten.

Formaların evde öküzbaşı çivitine batırıldığı, maçlara yayan gidildiği, futbolun bir amatör aşkla oynandığı, kulüp reklerinin mukaddes bir emanet gibi saklandığı bir dönemin ilahıdır Hakkı Yeten.

Fenerbahçe ve Galatasaray kulübleri, o zamana göre kendisine servetler sunmasına rağmen Hakkı Yeten bırakın Beşiktaş formasını değiştirmeyi oturduğu Beşiktaş semtini bile değiştirmemiştir.

79 uzun yıl, şerefle yaşamış lekesiz bir hayatı Hakkı Yeten’ce bitirmenin adıdır, belki bu son ölüm...

Nur içinde yat koca Kaptanım...’’ İslam Cupi’nin bu sözleriyle anlaşılıyor ki Hakkı Yeten Beşiktaşımızın kanını tarif eden bir büyüğümüzdür ve Eğer artık Beşiktaşımızda bir geleneklere dönüşten bahseder olacaksak bu ilk önce Beşiktaşımız sahaya hep bir Hakkı Yeten olarak çıkmasıyla olacaktır. Bugün bir Hakkı Yeten yetiştirceksek Beşiktaşımızın ve Türk futbolunun önü açılacaktır. Unutmayalım ki bizim La Masia’mız Hakkı Yeten’dir. Eğer bizi duyuyorsan nur içinde yat Cennetspor’un büyük kaptanı.

Hiç yorum yok: