18 Eylül 2006

sAMiyen

dün oradaydım, çatıdan kafamıza atılan molozlara tepkisiz bakan çevik kuvvet de oradaydı. Gene bir penaltı, gene bir hakan şükür ve işte cinlerin alameti...
Beşiktaş'ım rezil, GS ondan rezil... Hapsettiğimiz sahasına mahkum ettiğimiz bir takıma gol atamıyorsak eğer, ben neylerim Delgado'sunu Ricardino'sunu ? Çok üzüntü verici bir maçtı
saat 6 da gittiğim staddan 1 de döndüm, 2 saatin sonunda yatağında uzanan futbolcularımızdan emini daha fazla er döktüm, itildim, kakıldım. Yeter ulan artık !

1 yorum:

erenren dedi ki...

İstanbul'dan Ankara'ya gelirken otobuste dinledim maci... Her Galatasaray macından once oldugu gibi yine sıkıntılıydım...Galatasaray'a karsı mac kaybetmekten nefret ediyorum.Herkes Galatasaray-Besiktas kardesliginden bahsederken ben tiksiniyorum Galatasaray'dan... Kotu yonetim sonucu maddi sıkıntı yasamak ve fakir fukara edebiyati ile sempati toplamak, hakedilmemis, verilmis bir sampiyonlugu kahramanca kutlamak tiksindiriyor beni.Ozhan Canaydın kulupler birligine baskan olduktan sonra Anadolu Kulupleri Galatasaray'a karsı nasil top oynamıslar acaba? Nefretim 8-0 Ankaragucu macindan basliyor.Zalad'in o mac icin aldıgı para ile ulkesınde firin actıgını ogrendıkten sonra gun be gun buyuyor.Ve benim takimim o takima karsi yeniliyor.Cildiriyorum. Kime dellenmiyim ki.Yuzsuz aciklamalari ile Adnan Polat'a mi?Kendi cikarlari icin herzaman hocalarini atese atan aciklamalari ile Hakan Sukur'e mi? Vergi odememeyi adet haline getiren ve karsiliginda hep odullendirilen GS camiasina mi? Yonetime ses cikarmamak icin abuk subuk topculara top oynatmaya calisan Gerets'i suclu ilan edilen rezil bir GS medyasina mi?? Yoksa bu kadar yatirim yapan yedek kadrosu bile GS den iyi kendi takimimami?*