18 Kasım 2006

Beşiktaş Kazanır

Türkiye’de... Hem de ‘Süper’ lakaplı ve ‘Hiç bitmesin’ diye reklam yapılan bir lig bu. İnsanların her hafta Premiership’teki maçları izledikten sonra ızdırap çekerek seyrettikleri futbolcuların üst üste iki pas yapamadıkları bir lig. Bu ligde hedef hiç bitmiyor. Aslında bitiyor da bitmesini istemeyen büyük bir kesim var ortada. Gerçekleri görmek, aynaya bakmak gibi bir adetleri yok. Her kazanılan maçtan sonra ‘UEFA’yı alıyoruz, Şampiyonlar Ligi’nde’ final gibi yutturmacalar var. Chelsea’nin Arsenal’in alamadığı kupalar nedense Avrupa’nın hiçbir takımına gitmiyor da Türkiye’ye geliyor!Neyse biz tekrar Beşiktaş’a dönelim. Beşiktaş kazanır dedim, kendime göre sebeplerim var. Beşiktaş hücuma çıkmasını bilmeyen bir takım. Çakılı oynuyorlar. Golü yedikten sonra da demoralize oluyorlar ve oyun disiplini kalmıyor. Şu ana kadar bir oynadıklarını bir daha oynamadılar. Topu her alan geri dönüyor, kendisini riske sokan yok. Antrenmanda yapıp, sahada yapmamak o takımın hocasına ihanettir. Bunu yapan 7-8 futbolcu olursa önlem alamazsınız. Ama artık deniz bitti. Yok seyirciydi, yok baskıydı, yok efendim çift ön libero (Bu sözcüğü Türkiye’ye ilk getiren Didi’dir. İlk ön libero da Ercan Aktuna’dır) olmazmış... Artık bu masalları geçeceksiniz. Kaybedilmiş hiçbir şey yok, şampiyonluk o kadar da uzak değil. En büyük iş Tigana’nın kenar yönetimi. Beşiktaş’ın karşısında Daum yok, artık durum biraz daha ciddi. Hissi davranmayıp, yerinde müdahalelerle oyunu iyi okur, takıma 1 puana oynatmazsa Beşiktaş bu maçı kazanır. Ayrıca bu karşılaşmayı son derece gerginleştirmeye çalışacak bir Tümer faktörü var ki, bu da Beşiktaş için avantajdır.Bir önerim de Beşiktaş seyircisine... Ben Köyiçi’nde babam Beşiktaş kaptanıyken doğdum. O büyük seyirci ben doğmadan önce ‘Baba Recep’ lakabını takmış babama. Rica ediyorum kendinizi tatmin etmek için bağırmayın. Seyirciyi yerinden kaldırdı diye bir laf vardır. Bırakın onlar oynayarak, galibiyet alarak, sizlere zafer şarkıları söyletsinler. Siz tam tersini yapıyorsunuz, hep ayaktasınız. Çok bağıran seyirciye madalya, takımına da puan vermiyorlar. Kadıköy’e dostluk için gidin, küfür etmeyin. ‘Elin gavuru’ dediğiniz Tottenham’a yaptığınızı Fenerbahçe’ye de yapın. Bu kin, nefret ve küfür bitsin ki, kulüpler futbolda Avrupa’yı yakalamak, futbolu güzelleştirmek için zaman bulsunlar. İki takıma da başarılar dilerim.

Edip Adanır

Hiç yorum yok: