Yağmurlu bir günde görmüştüm seni/üstünde çubuklu formalar vardı/bir anda tutuldum aşık oldum ben/hayatın anlamı siyah beyazdı/ölümle yaşamı ayıran çizgi/siyahla beyazi ayiramaz ki/her yolun sonunda ölüm olsa da/sevenleri kimse ayiramaz ki
30 Ağustos 2008
Merhaba...
Beşiktaşımızın ve Blogumuzun yeni sezonu hayırlı uğurlu olsun, şans getirsin.
İlk izlenimlerimin rahat bir galibiyet üstüne denk gelmesi beni keyiflendirirken aynı zamanda da düşünmeye sevk ediyor. Uzun zamandan sonra İnönü'de izlediğim en rahat maçtı NK Siroki ile yapılan. Bu sefer roller değişti, saha içiyle ilgili yazılacaklar zordan kolaya doğru boyut değiştirirken, tribünler herzamanki atmosferimize rağmen -gözlemleyebildiğim kadarıyla- içişlerinde gerçekten çok karışık.
8-9 sene vardır gedikliliğim mabede. Seviye olarak bu kadar ciddi bir maçı bu kadar kolay atlattığımız çok görülmüş şey değil, hatta çocuklarımıza anlatabileceğimiz türden. Uzun uzun konusacak anlatılacak birşey yok, zaten bunu bizden iyi yapan tonlarca insan var. İki isim var maçla ilgili hatrımda, Bobo ve Uğur. Ek olarak Emre Özkan'a şans vermek gerekiyor. İleride başarılı olacaktır.
---
Bir zamanların "iki direk arası" şimdiki nam-ı diğer "kutu"... Son zamanlarda yaşananların belirsizliğine daha uygun olsun : KAPALI KUTU! Neler oluyor?
Yazımda kimseyi karalama maksadı taşımadığımı başta belirtmek istiyorum çünkü forumları gezdim ilgili bir başlık bulamadım, bilenler taşısın foruma bizi de aydınlatsın. Çünkü ben artık forza'ya dahi üye değilim, içimden gelmiyor. Bir arkadaşım ekşisözlük'e taşımış konuyu onun haricinde esamesi bile okunmamış.
İki üç ay önce, çArşı'nın feshiyle başlayan süreçte "A Takımı" bir bildiri yayınladı, basın toplantısı yaptı. Bilenler vardı, bilmeyenler dalga geçti bunlar kim mafya mı dedi, bilenler bekledi. Sonuç olarak birileri geldi farkında mıyız? Sürece müdahale etme şansımız olmadığı gibi olayların iç yüzünü de tamamen bilemeyiz. Ama görünen şu.. Yeni bir grup evet artık var. Ve Alen'li Cem'li tayfa artık "beyin takımı" değil. Alen abinin yanına sete çıkan başka biri var, çArşı'lı pankartların yerine de düz Çarşı'lılar var. Hem de bizim ""anarşik"" pankartların yırtılırcasına sökülüp yerine asılan düz çarşı pankartları bunlar. Nedendir bu şiddet? Kavga neyin kavgası?
Yani gazetelerden takip ettiğimiz haberlerde dediklerinin aynısını aynı grupla yapmaya başladılar. Ne diyelim hayırlı uğurlu olsun. Fakat merak ettiğim nokta şu, "bizim çarşı" kendini feshetti de, sonra geri gelip kendileri hakkında olumsuz düşüncelere sahip olan grupla neden beraber hareket etmeye başladı. Neydi dayanılması zorunluluk olan veya var mıydı böyle birşey?
neyse....
Benim bu konuda söylemek istediklerim, herkesinki gibi komplo teorilerim mevcut ama tadında ve bilgilendirme noktasında bırakmak sanırım en güzeli olur.
Basına yansıyan ilk roportaj: http://www.aksam.com.tr/haber.asp?a=120111,2
A Takımı basın toplantısı : http://www.odatv.com/index.php?id=12613
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder